Kate Moss... 14 yaşındaki halleriyle masum, bakir, minyon bir yüz... Şimdilerin seksi kadını. “Ona gizliden gizliye hayran olan erkek, sadece ben miyim acaba?” diye düşünenlerden biri olmadım; çünkü yalnız olmadığımın bilincindeydim! New York’taki JFK Havaalanı’nda keşfedilişinden bugüne kadar olan kariyer öyküsünden bahsederek, sizleri sıkmak istemem; ama Kate’in kısa bir süre içinde çok kazanan modellerden birine dönüşmesini, tepki çeken ama popülerliğinden de zerre yitirmeyişini, hep en seksi& radikal halleriyle karşımıza çıktığını, tam anlamıyla bir ‘idol’ olduğunu hatırlatmak zorunda hissettim kendimi. Neden derseniz; hepimizin yeri geldiğinde pek bir ehemmiyet verdiği “mahremiyet” kavramı, Kate’in kanında yok. Zira vücudunun kıvrımlarını, en ‘mahrem’ yerlerini global çapta herkes biliyor. Ve pek tabii, onun bu durum hakkında düşüncesini de merak etmiyor değilim! İngiltere Moda Ödülleri’nde “Özel Takdir Ödülü” ile onurlandırılırken, bir kampanya çekimi için objektif karşısına geçerken, -tıpkı bugün bahsedeceğim Playboy çekimi gibi- seksi çekimlerde başrolü kaparken ya da bir yerlerde sarhoş olurken; biz erkekler de onun hırsına ve yükselişine tav oluyor, tutkularımıza söz geçirmekte zorlanıyor ve deyim yerindeyse küllerimizden yeniden doğuyoruz. Kate, bizi neden –ve nasıl- bu hallere getirdin?
Playboy’un 60. yılını kutlayacağı Ocak 2014 sayısının kapağında Kate Moss’un olacağını aylar önce duymayan yoktur. Ancak bu kapak karesine ‘sonunda’ kavuştuğumuzda da, duyduğu andaki kadar heyecanlanmayan da yoktur! Seksi ve itaatkar bir Playboy tavşanına dönüşen Kate, Mert Alaş& Marcus Piggott objektifinden yansıyor ve bizleri de hedonist bireyler olmaya sevk ediyor.
Playboy’un bu kapağını yorumlama amacıyla hazırlamak istediğim bu yazıda, rafine bir haline pek de rastlayamayacağımız Kate’e methiyeler yazdığımı keşfederek; Playboy’un 60. yılını kutluyorum ve biz erkekleri bile cesareti sayesinde şaşırtan Kate’in modellik hayatının uzun sürmesini diliyorum!
-F.matic News-