İç gıcıklayıcı, baştan çıkarıcı, tutkulu ve olabildiğince hedonist… 67 yaşındaki efsanevi fotoğrafçı ve film yapımcısı Bruce Weber’in enfes fotoğraf karelerini görünce, hepimiz ağız birliği etmişçesine bu nitelendirmeleri kullanıyoruz. Seksi hissetme ve seksi olma fikirlerini, ucuzlaştırmadan ve hiçbir şekilde dikte ettirmeden bizlere sunmasıyla ön plana çıkan bu fotoğraf ustasını mercek altına almanın yeri ve zamanıdır!
Ohio’daki Denison Üniversitesi’nde okumasına rağmen, daha sonra New York Üniversitesi’nde Film Yapımcılığı eğitimi alan Bruce Weber; kült fotoğrafçı Diane Arbus sayesinde ‘60’lı yıllarda “The New School for Social Research” (Sosyal Araştırmalar için Yeni Okul) te Linette Model ile çalışma olanağı buluyor. İlk olarak, 1973 yılında The Floating Foundation of Photography’nin grup sergisine katıldıktan sadece bir sene sonra da New York’taki Razor Galeri’de ilk kişisel sergisini açıyor.
Life Magazine’de üstlendiği portre fotoğrafçılığının ona getirdiği “1. Alfred Eisenstadt Ödülü” ve 2005 yılında layık görüldüğü “Getty Images Yaşam Boyu Başarı Ödülü” gibi pek çok önemli ödülü hak eden isimlerden biri olan Bruce Weber’in fotoğrafçılığıyla tanışmamız, ‘70’li yılların sonlarında oluyor. 1946 yılında Pennsylvania’nın kırsal bir kesimi olan Greensburg’de doğan Bruce Weber’in ilk işleri; Vanity Fair, Vogue Amerika, Interview , Vogue İtalya, Vogue Paris ve GQ gibi köklü dergilerde yayınlanıyor. Ayrıca kendisinin eşi ve aynı zamanda danışmanı olan Nan Bush, Bloomingdales’in katalog çekimi için Federated Department Stores ile sözleşme yapmayı başarması da Weber’in fotoğrafçılık geçmişindeki önemli detaylardan biri. Kendisinin Ralph Lauren’in kampanya çekimi ve aktör Richard Gere’in yüzü olduğu Calvin Klein kampanya çekimi de ‘70’li yılların son demlerine damgasını vurmayı başarıyor.
1980’li yıllara gelindiğinde; Calvin Klein, Karl Lagerfeld Gianni Versace ve Ralph Lauren gibi tasarımcılar için ve Abercrombie & Fitch markasıyla çalışan fotoğrafçı, nostaljik ve ilham veren stiliyle fotoğrafçılık sektörüne yeni bir seviye getiriyor. Film yapımcısı kimliğiyle de öne çıkan Bruce Weber’in 1987 yapımı olan, boksör Andy Minsker hakkındaki belgeseli “Broken Noses”; 1989 yapımı, caz trompetçisi Chet Bayker hakkındaki “Let’s Get Lost” ile ödül kazandığını da belirtelim. “A Letter to True” adlı anti savaş belgeseli de, 2004 yılında Tribeca, Toronto, ve Edinburgh film festivallerinde gösterildi.
Fotoğraf karelerinde, çıplaklığı sofistike ve tutkulu bir şekilde yansıtan usta fotoğrafçı; Rolling Stone, Vanity Fair, CR Fashion Book, Vogue ve Elle gibi çeşitli mecralar için halen çalışıyor. Ancak kendisinin modayla olan bu bağı, salt dergilerden ibaret değil. 2003 yılında Weberbilt adlı markasını yaratan, 2004 yılında da ilk line’ı olan “eat, swim, sex, sleep”, (yemek, yüzmek, seks, uyumak) Londra ve Miami’deki butiklerde satılmaya başlanmıştı. Aynı zamanda bildiğiniz üzere en yıldız kadın& erkek modellerle , popüler isimlerle çalışan fotoğrafçımız; iddialı olmayı elden bırakmıyor!
Bugüne kadar 15’ten fazla kitap yayınlamasıyla bilinen Bruce Weber’in imzasını taşıyan kareler; Londra’daki Victoria ve Albert Müzeleri’nde, Paris’teki Modern Sanat Müzesi’nde sergileniyor. Çektiği her kareye gıpta ederek ve nefesimiz kesilerek baktığımız usta fotoğrafçı Bruce Weber’in işleri karşısında büyülenmeye ve ona hayran kalmaya devam etmek istiyoruz!
-F.matic News-