Provakatif, imajinarasyonu geniş, iç gıcıklayıcı, hedonist, baştan çıkarıcı ve erotik… Moda fotoğrafçılığının sivrilen ve yetenekli ismi Terry Richardson’ın fotoğrafçılık anlayışını özetleyen nitelendirmeler, tam da bunlar. Objektifinden yansıttığı ünlülerin en seksi, muzır ve aslında en olmadık yönlerini yansıtmayı motto haline getiren Terry, yıldızları parlak olan isimlerle de kontak halinde ve onların şöhretlerine şöhret katmak için de çabalıyor desek yeridir! Hatta genç jenerasyonun favori isimleri haline gelen Miley Cyrus, Sky Ferreira, RiRi ve Lady Gaga ‘nın en çok Terry’nin kadrajındayken kendilerini çok özgür, muzır ve seksi hissettiklerinin kanısındayız. Gelin, 48 yaşındaki bu moda ve portre fotoğrafçısının düş dünyasını daha yakından keşfedelim!
Yeteneklerimizi ve karakterimizi şekillendiren etkenlerden biri olduğunu kanıtlıyor, Terry Richardson. Şizofreni ve uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele eden ikonik fotoğrafçı Bob Richardson’ın oğlu olarak New York City’de doğuyor çünkü! Lise yıllarında utangaçlığıyla bilinen ve altı yıl punk rock grubu olan The Invisible Government’te bas gitar çalan Terry, fotoğrafçılığa da lise yıllarında başlıyor.
Terry Richardson’s Diary’de ( terrydiary.com) tüm dünyasını bizlerle paylaşan Terry Richardson, annesinden ilham aldığını belirtiyor. Hatta annesi, babası ve üvey babası ile 1976 yılında çektirdiği fotoğrafa da internet sitesinde yer veren fotoğrafçımız, kadrajından yansıttığı tüm yıldızların flörtöz hallerini bize gösteredursun; biz de onun bugüne kadar neler yaptığına bir bakalım. Marc Jacobs, Aldo, Supreme, Tom Ford ve Diesel gibi lider markaların kampanya çekimlerini; Rolling Stone, GQ, Vogue, Vanity Fair, Harper's Bazaar, i-D, ve Vice gibi dergilerin kapak çekimlerini üstlenerek bizlere fotoğrafçılık üslubunu aşılayan ve kısa bir süre içerisinde çok sevdiren Terry, cesaretiyle de bir adım öne çıkıyor. Sekse, seksüel detaylara ve çıplaklığa adadığı Kibosh ve Terryworld ile cesur yürek oluşunu kanıtladığını belirtelim.
Terry’nin kendine özgü bir stilinin olduğu, su götürmez gerçeklerden biri. Hal böyle olunca, moda fotoğrafçılığında milyonlar kazanan biri haline geldiğini ve sabun köpüğü bir isim olmadığını tahmin edebiliyorsunuzdur! Efsanevi moda direktörü Carine Roitfeld ile çıkardığı kitapta da, tüm dergi çekimlerinde de, 2012’de Los Angeles’taki OHWOW Galeri’deki “TERRYWOOD” adlı ilk kişisel sergisinde de, Miley Cyrus ve RiRi’nin kliplerini çekerken de, üst düzey ünlüler ile çekim yaparken de her ne kadar muzır olsa da, titizliğini elden bırakmadığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
1996- 1999 yılları arasında model Nikki Uberti ile evli kalan, bir aralar model ve aktris Shalom Harlow ile ilişkisi olan Terry Richardson’ın özel hayatının ve ilişkilerinin hayli çalkantılı olduğunun kanısındayız. Ki kendisinin imzasını taşıyan kareler de, bunu kanıtlar nitelikte. Markalaşmış gözlüğü ve fotoğrafçılık konusunda imza attığı başarılar ile hayatımızda eşsiz bir yer edinen Terry’nin bu müthiş eğlenceli, seksi ve özgün benliğini korumasını diliyoruz!
-F.matic News-
